Mahmut Durman
Köşe Yazarı
Mahmut Durman
 

Doğru Tekdir Değişmez

 Değerli Siverek gençliği; Günümüzde teknolojinin verdiği rehavetle ukalalığı espri, had bilmezliği özgüven sanan bir nesil yetişmekte. Ve bu nesil tevazuyla yetişen nesli tehdit etmekte..   Sizi esir almak için canla başla gayret gösteren sosyal mecra, kötü huy ve arkadaş, kötü ahlak, içki ve kumar, bataklığına karşı kendimizi ne kadar savunma refleksi gösteriyoruz?   Dediğimiz gibi doğru tektir değişmez düsturuyla şu saydığımız toplum tarafından da kötü “karakter” olduğu kabul gören bu mecraya karşı kendimizi ne kadar koruyoruz?   Zira bilindiği üzere İslam bir bakıma tevazu dinidir.   Tevazu’nun kelime anlamı olan alçakgönüllü, gösterişten uzak bir hayat sürmek Nebi aleyhi selatu vesselamın yaşantısına yakın bir hayat sürmektir nitekim. ** Bundan mütevellid İslam sancağının halefi gençlerimizin örnek alacağı şahıs evvela Alemlere Rahmet olarak gönderilen “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” Diyen o zamandan günümüze yolumuzu aydınlatan Nebi s.a.v olmalıdır.   Alemlere Rahmet efendimizin veda hutbesinde belirtmiş olduğu “Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar Allah’ın Kitab’ı ve benim itretim (soyum) Ehl-i Beyt’imdir buyurmaktadır.   Sevgili Gençler, O’nun zamanına yetişen içinde bulunduğu bolluğu, zenginliği, şanı, şöhreti bir kenara itip eziyet ve işkence dolu hayata göğüs geren Mekke sokaklarının temiz yüzlü çocuğu “Mus’ab Bin Umeyr” örneği bize rehber olarak önümüzde durmaktadır.   İslam’ın ilk Öğretmenlerinden olan bu güzel yürekli genç Uhud savaşında İslam ordusu sancaktarlığı yapmış peygamber efendimize kendini siper ederken şehid olmuştur. ** Bu bilgiler ışığında gençlerimizce rehber edinilmesi gereken kişiler; sisteme baş kaldıran, topumu isyan ve kopukluğa sevkeden önderler değil, sistemin yanlışlarını sabr-ı  sebat ile güzel ahlak ile örnek yaşantısı ile göze değil gönle hitap eden İslam ahlakı ile ahlaklananlar olmalıdır. ** Mamafih Siverek’in yetişen yeni nesli için elini taşın altına koyan Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonuna 2008-2012 döneminde Başkanlık yapmış ve Federasyona kurumsal anlamda ulaşılması zor görülen başarı ile çıtayı en yükseğe koymuş Sayın Mustafa Veysel Gülpınar beyin çabalarını da zikretmemiz gerekir.   Kurmuş olduğu “Karacadağ Gençlik Kültür ve Spor Kulübü” bu alanda ilk meyvelerini vermeye başlamış, yerel branşlarda genç kardeşlerimizden ardı sıra başarı haberleri gelmektedir.   Gençlerimizi -Nizm’li tehlikeli fikirlerden uzak tutmak, teknolojinin tehlikelerine karşı farkındalık yaratmak adına gençleri ilme ve spora yönlendiren Mustafa beyin bu çabası takdire şayandır.   Temennimiz o ki bu gibi faaliyetlerin Siverek’te “Hayırda yarışın” düsturuyla çoğalarak artmasıdır. ** Bu düsturda yeni neslin; Siverek özelinde son nefesine kadar Siverek’e hizmet eden Sayın Eyyüp Cenap Gülpınar’ı, Ülkemiz genelinde ise çok uzak tarihe gitmeden Abdülhamid’leri, Mehmet Akif’leri, Necip Fazıl’ları örnek alması gerektiğini belirtmek isterim.   Zira “hain içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul” diyerek ferasetli olmamızı “ekmeğini aç olanla böl oğlum, haram yeme hâk uğruna öl oğlum” diye basiretli olmamızı isteyen atalara sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum.   Burada Feraset kavramının bakışın genişliği, Basiretin ise bakışın derinliği olduğunu irdelemek gerekir. ** Kainat-insan ilişkisiyle arifler “insan küçük bir kainat, kainat büyük bir insandır” diyerek İslam’ın insana verdiği değeri bir kez daha gözler önüne sermektedir. ** Buyrun son sözü Victor Hugo’ya bırakalım. “Bir kitap dünyadan daha geniştir, çünkü maddeye düşünceyi katar.” ** Sürç-i lisan ettiysek affola. Hayırla ve sevgiyle kalın.
Ekleme Tarihi: 01 Mayıs 2018 - Salı

Doğru Tekdir Değişmez

 Değerli Siverek gençliği; Günümüzde teknolojinin verdiği rehavetle ukalalığı espri, had bilmezliği özgüven sanan bir nesil yetişmekte. Ve bu nesil tevazuyla yetişen nesli tehdit etmekte..

 

Sizi esir almak için canla başla gayret gösteren sosyal mecra, kötü huy ve arkadaş, kötü ahlak, içki ve kumar, bataklığına karşı kendimizi ne kadar savunma refleksi gösteriyoruz?

 

Dediğimiz gibi doğru tektir değişmez düsturuyla şu saydığımız toplum tarafından da kötü “karakter” olduğu kabul gören bu mecraya karşı kendimizi ne kadar koruyoruz?

 

Zira bilindiği üzere İslam bir bakıma tevazu dinidir.

 

Tevazu’nun kelime anlamı olan alçakgönüllü, gösterişten uzak bir hayat sürmek Nebi aleyhi selatu vesselamın yaşantısına yakın bir hayat sürmektir nitekim.

**

Bundan mütevellid İslam sancağının halefi gençlerimizin örnek alacağı şahıs evvela Alemlere Rahmet olarak gönderilen “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” Diyen o zamandan günümüze yolumuzu aydınlatan Nebi s.a.v olmalıdır.

 

Alemlere Rahmet efendimizin veda hutbesinde belirtmiş olduğu “Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar Allah’ın Kitab’ı ve benim itretim (soyum) Ehl-i Beyt’imdir buyurmaktadır.

 

Sevgili Gençler, O’nun zamanına yetişen içinde bulunduğu bolluğu, zenginliği, şanı, şöhreti bir kenara itip eziyet ve işkence dolu hayata göğüs geren Mekke sokaklarının temiz yüzlü çocuğu “Mus’ab Bin Umeyr” örneği bize rehber olarak önümüzde durmaktadır.

 

İslam’ın ilk Öğretmenlerinden olan bu güzel yürekli genç Uhud savaşında İslam ordusu sancaktarlığı yapmış peygamber efendimize kendini siper ederken şehid olmuştur.

**

Bu bilgiler ışığında gençlerimizce rehber edinilmesi gereken kişiler; sisteme baş kaldıran, topumu isyan ve kopukluğa sevkeden önderler değil, sistemin yanlışlarını sabr-ı  sebat ile güzel ahlak ile örnek yaşantısı ile göze değil gönle hitap eden İslam ahlakı ile ahlaklananlar olmalıdır.

**

Mamafih Siverek’in yetişen yeni nesli için elini taşın altına koyan Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonuna 2008-2012 döneminde Başkanlık yapmış ve Federasyona kurumsal anlamda ulaşılması zor görülen başarı ile çıtayı en yükseğe koymuş Sayın Mustafa Veysel Gülpınar beyin çabalarını da zikretmemiz gerekir.

 

Kurmuş olduğu “Karacadağ Gençlik Kültür ve Spor Kulübü” bu alanda ilk meyvelerini vermeye başlamış, yerel branşlarda genç kardeşlerimizden ardı sıra başarı haberleri gelmektedir.

 

Gençlerimizi -Nizm’li tehlikeli fikirlerden uzak tutmak, teknolojinin tehlikelerine karşı farkındalık yaratmak adına gençleri ilme ve spora yönlendiren Mustafa beyin bu çabası takdire şayandır.

 

Temennimiz o ki bu gibi faaliyetlerin Siverek’te “Hayırda yarışın” düsturuyla çoğalarak artmasıdır.

**

Bu düsturda yeni neslin; Siverek özelinde son nefesine kadar Siverek’e hizmet eden Sayın Eyyüp Cenap Gülpınar’ı, Ülkemiz genelinde ise çok uzak tarihe gitmeden Abdülhamid’leri, Mehmet Akif’leri, Necip Fazıl’ları örnek alması gerektiğini belirtmek isterim.

 

Zira “hain içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul” diyerek ferasetli olmamızı “ekmeğini aç olanla böl oğlum, haram yeme hâk uğruna öl oğlum” diye basiretli olmamızı isteyen atalara sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum.

 

Burada Feraset kavramının bakışın genişliği, Basiretin ise bakışın derinliği olduğunu irdelemek gerekir.

**

Kainat-insan ilişkisiyle arifler “insan küçük bir kainat, kainat büyük bir insandır” diyerek İslam’ın insana verdiği değeri bir kez daha gözler önüne sermektedir.

**

Buyrun son sözü Victor Hugo’ya bırakalım.

“Bir kitap dünyadan daha geniştir, çünkü maddeye düşünceyi katar.”

**

Sürç-i lisan ettiysek affola. Hayırla ve sevgiyle kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyasiverek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.